Erzincan'da, sıfırın altında 15 dereceye kadar düşen hava sıcaklıklarına rağmen, jeotermal enerji ile ısıtılan bir serada ata tohumundan yetiştirilen domatesler, yurt içi ve dış pazarlara sunuluyor. Devlet desteğiyle kurulan bu modern sera, bölge ekonomisine ve istihdama önemli katkılar sağlıyor. Topraksız tarım yöntemiyle yetiştirilen pembe salkım domatesler, hem lezzetleri hem de sürdürülebilir üretim yöntemiyle dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl 750 ton domates üreten sera, bu yıl 1200 tonluk bir hedefi yakalamayı planlıyor. Üretilen domateslerin önemli bir kısmı Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere ihraç ediliyor.
Jeotermal Enerjinin Avantajları
Bölgede bulunan jeotermal kaynaklar, borular vasıtasıyla seraya ulaştırılıyor ve sera için gerekli ısıyı sağlıyor. Bu sayede, doğalgaz veya kömür gibi yakıtlara olan bağımlılık azalırken, maliyetler de önemli ölçüde düşüyor. Kuyudan 45 derece sıcaklıkta çıkan su, seraya ulaşana kadar sadece 2 derece kaybediyor. Bu da seranın ısıtılması için yeterli bir sıcaklık sağlıyor. Sera içindeki sıcaklık, dışarıdaki dondurucu havaya rağmen 20 derece civarında seyrediyor. Gece sıcaklığı ise en düşük 12 dereceye kadar düşüyor. Bu sistem, hem ekonomik hem de çevre dostu bir üretim olanağı sunuyor.
Yerel İstihdam ve Yatırım
Yatırımcı Tuncay Sarısu, Erzincan'da 2020 yılında başlattıkları bu projenin bölgedeki ilk jeotermal sera yatırımı olduğunu belirtiyor. Şu an 30 dönüm alanda üretim yapan sera, 120 dönüme çıkarılması planlanıyor. Kış aylarında 38 kişiye istihdam sağlayan sera, yaz aylarında ise 60 kişiye kadar istihdam olanağı sunuyor. Sarısu, diğer yatırımcıları da Erzincan'a davet ederek, bölgenin sahip olduğu jeotermal kaynaklar ve devlet desteğiyle yatırım yapmanın avantajlarını vurguluyor. Arsa ve su temini konusunda yatırımcılara her türlü desteği verdiklerini belirtiyor.
İlk Hasat ve İhracat
Ziraat Mühendisi Mehmet Ayaz, bu sezon pembe domates üretiminin devam ettiğini ve bu çeşidin ihracat için daha uygun olduğunu söylüyor. Domatesler şu anda kızarmaya başlamış durumda ve bakım işlemleri sürüyor. İlk hasadın bir ay içinde başlayacağı ve ardından ihracat işlemlerinin başlayacağı belirtiliyor. Jeotermal suyla ısıtmanın maliyet avantajına da değinen Ayaz, normal şartlarda yakıt maliyetinin 3'te 1'ini oluşturduğunu, ancak jeotermal enerji sayesinde bu maliyetin 5'te 1'ine kadar düştüğünü vurguluyor. Bu da sürdürülebilir ve karlı bir üretim modelini ortaya koyuyor.